GEBELİKTE RUTİN ULTRASONOGRAFİ
GEBELİKTE RUTİN ULTRASON
Ultrasonografi cihazının genel özellikleri ve çalışma prensibi
Gebelikte yapılan ultrasonografi incelemesiyle ne gibi veriler elde
edilebilir?
Çeşitli gebelik haftalarında ultrason resimleri
Üç boyutlu ultrasonografi
Ultrasonografi cihazının genel özellikleri ve çalışma prensibi:
Ultrason cihazı monitör, prob, anabirim olmak üzere üç ayrı bölümden
meydana gelir.
Prob, incelenmek istenen bölgenin üzerine yerleştirilen alettir.
Bölgenin üzerine ya da prob üzerine sürülen jel vasıtasıyla probun
hem daha iyi görüntü elde etmesi hem de bölge üzerinde daha kolay
gezdirilmesi sağlanır.
Problar incelenen bölgeye ultrasonik (sesötesi, yani insan kulağının
duyabileceği seslerden çok daha yüksek frekanslı) ses dalgaları
yollarlar. Bu ses dalgaları dokular arasından geçerek derinlere
kadar ilerler. Dokunun özelliklerine göre ses dalgalarının
ilerlediği derinlik farklıdır. Ses dalgası ilerleyebileceği en uç
noktaya çarptığında geri döner. Bu dönüş ultrasonun anabiriminde
algılanır ve buraya geri dönen ses dalgaları topluca işlenerek
eşzamanlı bir görüntü ortaya çıkar, bu da monitörde izlenir. Bu
görüntüye ultrason görüntüsü adı verilir.
Ultrason sabit görüntüsü printer vasıtasıyla kağıda aktarılabilir,
ya da tüm eşzamanlı görüntüler bilgisayar veya video gibi kayıt
sistemlerine aktarılabilir.
Ultrasonun görüntüleme yöntemleri arasında en avantajlı yönü
eşzamanlı görüntü sağlayabilmesi ve iyonize edici ışınlardan yoksun
olmasıdır. Ses dalgalarıyla çalıştığı için şu ana kadar canlı doku
üzerine zararlı bir etkisi saptanmamıştır.
Gebeliğin incelenmesinde iki ayrı ultrason probu kullanılır. Biri
karından inceleme yapılan abdominal prob, diğeri ise vajina içine
yerleştirilerek inceleme yapılan vajinal probtur:
vajinal prob
abdominal prob
Vajinal probun abdominal proba göre en önemli avantajı pelvis içinde
yeralan kitleleri (over kisti, uterus myomları) ve erken dönem
gebeliklerini çok daha net gösterebilmesidir. Vajinal probla
inceleme için mesanenin dolu olması gerekmez, aksine iyi bir
inceleme için mesanenin boş olması tercih edilir.
Vajinal prob gebelikte sıklıkla kullanılır. Erken gebelikte, mol
gebeliğinde ya da dış gebelikte henüz abdominal probla saptanamayan
patolojileri 10 gün kadar önce saptayabilir. Gebelik üzerine hiç bir
olumsuz etkisi yoktur ve düşük nedeni değildir.
Abdominal (karından uygulanan) prob ise genellikle gebeliğin ikinci
trimesterinden itibaren kullanılır.
Gebelikte yapılan ultrasonografi incelemesiyle ne gibi veriler elde
edilebilir?
1. Erken gebelik döneminde yapılan ultrasonografi gebeliğin
haftasını son adet tarihinden daha hassas bir şekilde
belirleyebilir. 14. gebelik haftasına kadar yapılan baş-popo
mesafesi (BPM) ölçümlerinin gebeliğin süresini belirlemedeki hata
payı yanlızca ±3 gündür.
2. Dış gebelik, mol gebeliği, bozulmuş gebelik, bebeğin karında
ölmesi gibi durumlar erken gebelik döneminde yapılan
ultrasonografiyle saptanabilir.
Daha önceden uterus içinde sağlıklı bir bebeği olduğu saptanan ve
kanama geçiren bir anne adayında uterusun içinin boşaldığının
gözlenmesi düşük tanısını koydurur.
3. Gebelikle birlikte varolan patolojik durumlar (over kistleri ya
da uterus myomları gibi) özellikle erken gebelik döneminde yapılan
ultrasonografiyle kolaylıkla saptanabilir. Bu durumların gebelik
üzerindeki muhtemel olumsuz etkileri nedeniyle tanısı ve izlenmesi
büyük önem taşır.
4. İkiz ya da diğer çoğul gebelik şekilleri erken gebelik
dönemlerinden itibaren ultrasonografide rahatlıkla saptanabilir.
5. 16.-22. gebelik haftaları arasında yapılan ultrasonografide
bebeğin "tepeden tırnağa" incelenmesi ve mevcut büyük anomalilerin
ortaya konması mümkündür. Bunlar arasında anensefali (bebeğin beyin
dokusunun olmaması) gibi yaşamla bağdaşmayan anomaliler, bebeğin
ileriki yaşamını olumsuz yönde etkileyebilecek anomaliler (omfalosel
ve gastroşizis gibi karın duvarı defektleri, idrar yollarındaki
tıkanıklıklar, hidrosefali (beyin dokusu içinde sıvı birikmesi)
saptanabilir. Yine bu dönemlerde yapılan ultrasonografide bebeğin
cinsiyeti belirlenebilir.
Bu gebelik döneminden sonra da gebeliğin herhangi bir döneminde
bebekte anomali saptanması mümkün olabilir.
Bebeğin amnios sıvısının az ya da çok olduğunun belirlenmesi de yine
bebekte bir neden bulunamasa ve belirgin bir anomali gözlenmese de
daha ayrıntılı inceleme gerektirebilir ve bebeğin doğum sonrası bazı
minör anomaliler yönünden değerlendirilmesi gerektiğine işaret
edebilir.
6. Gebeliğin herhangi bir döneminde saptanan bazı anomaliler bebeğe
daha ileri tanı yöntemleri uygulanması için yol gösterici olabilir:
bebekte ense kalınlığının arttığının saptanması, hidrosefali (beyin
içinde su toplanması) saptanması, boyunda kistik kitle saptanması ve
diğer bazı anomalilerde bebekte bir kromozom anomalisi varlığını
ortaya koymak için amniosentez ya da kordosentez gibi ileri
incelemelere başvurmak gerekebilir.
7. Bebeğin intrauterin gelişimi ultrason ile izlenebilir:
İntrauterin gelişme geriliği (IUGG) tanısı konabilir, ya da tanının
şüpheli olduğu durumlarda seri ultrasonlarla bebeğin gelişimi
izlenebilir. İUGG tanısının konmuş olması bebeğin iyilik halinin
değerlendirilmesinin gerekli olduğuna işaret eder.
Bebeğin gelişiminin gebelik haftasına göre aşırı olduğunun
saptanması (iri bebek) ise anne adayında diabet olduğuna işaret
edebilir ve bu konuda ayrıntılı incelemeler gerekebilir.
8. İUGG, EMR (Erken membran rüptürü), miad geçmesi, preeklampsi gibi
durumlarda bebeğin amnios sıvısı volümü (ASV) bebeğin uterus içinde
kalmasının mümkün olup olmadığı konusunda yol gösterici olabilir.
İleri derecede ASV azalmalarında beklemek yerine bebeğin
doğurtulması bebeğin hayatını kurtarabilir.
9. Fetal iyilik halinin değerlendirilmesinde amnios sıvısı volümü
(ASV) hem tek başına hem de biyofizik profil incelemesinin bir
parçası olarak önemli bilgiler verir.
10. İkiz ve çoğul gebeliklerde bebeğin uterus içindeki konumu (yan
duruş, makat duruş gibi) bebeklerin doğum şekline karar vermede
önemli bilgiler verir.
11. Klinik muayene ile bebeğin geliş şeklinin anlaşılamadığı
durumlarda ultrason baş gelişi, makat gelişi ya da yan duruş
hakkındaki bilgileri net olarak verir.
12. Plasentanın doğum kanalını tıkaması durumunda vajinal doğum
imkansızdır. Rutin bir incelemede ya da kanama ile başvuran bir anne
adayının incelemesinde plasentanın durumu gebelikte kanamanın nedeni
hakkında önemli bilgiler verir.
13. Bebeğin yaşayıp yaşamadığı ultrasonografide kalp atışlarının
gözlenmesiyle anlaşılabilir. Ancak bebeğin iyilik halini belirlemek
için daha ileri incelemeler yapılır.
14. Son adet tarihini net olarak hatırlamayan ve/veya erken gebelik
döneminde ultrasonografisi yapılmamış anne adaylarında gebelik
haftası ultrason ile tahmin edilebilir. Ancak gebelik haftası
ilerledikçe ultrasonun bu konuda hata yapma olasılığı da artar.
Erken gebelik dönemindeki ± 3 günlük hata payı son trimesterde (son
üç aylık dönemde) ±3 haftaya kadar çıkabilir!
15. Herhangi bir dönemde yapılan incelemede bebeğin tahmini kilosu
belirlenebilir. Bu tahmini ölçümler özellikle klinik olarak iri
bebek bulgusu olanlarda vajinal doğumun mümkün olup olmadığı
konusunda yol gösterici olabilir. Miadında bir bebekte tahmini kilo
belirlenmesinin ±400 grama kadar varabilen hata payı olabilir.
Üç boyutlu ultrasonografi:
Üç boyutlu ultrasonografi son yıllarda geliştirilmiş bir
ultrasonografidir. Çalışma prensibi geleneksel ultrasonla aynıdır.
Üç boyutlu görüntü bilgisayarın bebeğin çeşitli yönlerinden alınan
görüntüleri verir.
0-216-5218836 RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder