16 Nisan 2014 Çarşamba

4 Boyutlu Renkli Doppler Obstetrik RDUS Görüntüleme merkezimizde 4 Boyutlu Renkli Doppler USG cihazı ile gerçek zamanlı 4 boyutlu incelemeler yapılmaktadır.

4 Boyutlu Renkli Doppler

Obstetrik RDUS
Görüntüleme merkezimizde 4 Boyutlu Renkli Doppler USG cihazı ile gerçek zamanlı 4 boyutlu incelemeler yapılmaktadır.
Ultrasonografi radyolojik tanı yöntemleri arasında kolay ve hızlı uygulanabilir olması, radyasyon içermemesi ve düşük maliyeti nedeni ile özellikle batın, pelvis organlarının incelenmesinde, meme değerlendirilmesinde, gebelik takibinde ilk tercih edilen sistemdir.
Özellikle gebelerde 4 boyutlu inceleme ile anne karnında fetusun değerlendirilebilmesi mümkün olup fotoğraf-DVD ile kayıt altına alınabilmektedir. Yüksek rezolüsyonlu ultrasonografi cihazlarının geliştirilmesi ile batın organlarının yanı sıra tiroid, testis, meme, tükrük bezleri gibi organların patolojilerin aydınlatılmasında öncelikle kullanılan inceleme yöntemidir.
Ultrasonografi tekniğine son yıllarda katılan Renkli Doppler inceleme damarsal yapıların değerlendirilmesinde anjiyografiden önce ve bazen anjiyografi yerine kullanılabilecek noninvaziv bir yöntemdir. Renkli Doppler Sonografi arteriyel ve venöz akımların yönlerine bağlı renk değişimleri ile elde edilen dalga spektrumu sayesinde damarlardaki patolojileri aydınlatabilmektedir.

3D Volümetrik Dental (Diş) Tomografi

3D Volümetrik Dental (Diş) Tomografi

Dental Volümetrik Tomografi (DVT) cihazı baş-boyun bölgesi için özel olarak hazırlanmış yeni bir tomografi cihazıdır. Hasta çok az miktarda radyasyona maruz kalacak şekilde istenilen bölge tomografik olarak 3 boyutlu olarak görülebilir. Diş ve çene hastalıklarında, dental implant uygulamalarında ve çene-yüz bölgesi travmalarında sıklıkla kullanılır. Diş ve çene patolojilerinde ayrıntılı teşhis imkanı sağlar.
Dental Volümetrik Tomografi 'nin en önemli kullanım yeri günümüzde çok yaygınlaşan dental implant uygulamalarıdır. Dental implantların yerleştirilmesinden önce dental volümetrik tomografi ile üç boyutlu olarak planlanma yapılması sonucunda hem ileride çıkabilecek komplikasyonların önüne geçilebilmekte, hem de hastaların estetik beklentilerine uygun cevap verilebilmektedir.
Son zamanlara kadar implant planlamasında sadece panoramik radyografiler kullanılırken artık gelişen teknoloji ile Dental Volümetrik Tomografi’ ler de implant planlamasında önemli bir yer edindi. İmplant uygulanacak kemiğin dikey ve yatay miktarlarının üç boyutlu olarak görüntülenmesi hekimin operasyona daha güvenli bilgilerle başlaması ve böylece implant operasyonlarında ortaya çıkabilecek istenmeyen komplikasyonlarının azalmasını sağlamaktadır. Sinir zedelenmeleri, sinüs yaralanmaları, kemik miktarının eksikliğinden dolayı operasyonun gerçekleştirilememesi gibi durumların önüne geçilebilmektedir.
Dental Volümetrik Tomografi (DVT) lerdeki radyasyon oranlarının oldukça azaltılması ve maliyetlerinin düşürülmesi ile artık hemen hemen her diş ve çene operasyonundan önce rahatlıkla kullanılmaktadır.
Konik ışınlı dental tomografinin avantajları nelerdir?
  • Medikal bir tomografiye göre 1/6 ye varan oranda daha az radyasyon ile çekim gerçekleşir.
  • Verilen ışın miktarı sadece 0.7- ile 1.5 panoramik röntgen kadardır.
  • Işınlar sadece hedef bölgeye gittiği için tiroid bezi, katarakt gibi hassas organlar radyasyondan korunur.
  • Görüntü kalitesi ve çözünürlük çok yüksektir.
  • 3D görüntüsü kullanmak size ne sağlar?
  • Hastaya uygulanacak olan tedavide ileri bir teşhis yöntemi kullanılarak daha yüksek bir tedavi başarısı sağlanır.
  • Tedaviye karar verme süreci netleşir, karar daha hızlı ve net olarak alınabileceği için hastanın tedavisine daha kısa sürede başlanması sağlanır.
  • Hacimsel 3D görüntüden nasıl faydalanabilirsiniz?
  • Panoramik ve periapikal röntgen ile pozlanamayan alanları görüntüleyebilirsiniz.
  • Çekilen görüntüden koronal, aksiyal, sagital (cross section) kesitler alıp daha detaylı teşhis yapabilirsiniz.
  • Implant planlama ve cerrahi klavuz hazırlama için yüksek çözünürlüklü data elde edebilirsiniz.
  • Yumuşak doku tespiti, kemik yoğunluğu ölçümü, mandibular kanal mesafesi ölçümü gibi tedavi öncesi planlamalar yapabilirsiniz.
  • Tedavi sonrası, protez sonrası ve implant sonrası post operatif kontroller yapabilirsiniz.
  • Gömük diş, çatlak, anormal sayıda kanal, kist yayılımı gibi tespitler yapabilirsiniz.
  • Alvelolar doku, sinüs, TMJ ile ilgili teşhisler yapabilirsiniz.
  • Galeri
    Resimleri büyütmek için üzerine tıklayınız.

    DİŞ TOMOGRAFİSİ DENTAL 3D VOLUMETRİK TOMOGRAFİ DİJİTAL PANORAMİK RÖNTGEN DİJİTAL SEFALOMETRİK RÖNTGEN

    Bilgisayarlı tomografi x-ışını kullanılarak vücudun incelenen bölgesinin kesitsel görüntüsünü oluşturmaya yönelik radyolojik teşhis yöntemidir. İnceleme sırasında hasta bilgisayarlı tomografi cihazının masasında hareket etmeksizin yatar.Masa manuel ya da uzaktan kumanda ile cihazın ''gantry'' adı verilen açıklığına sokulur. Cihaz bir bilgisayara bağlıdır. X-ışını kaynağı incelenecek hasta etrafında 360 derecelik bir dönüş hareketi gerçekleştirirken oyuk ya da ''gantry'' boyunca dizilmiş dedektörler tarafından x-ışını demetinin vücudu geçen kısmı saptanarak elde edilen veriler bir bilgisayar tarafından işlenir. Sonuçta dokuların birbiri ardısıra kesitsel görüntüleri oluşturulur. Oluşturulan görüntüler bilgisayar ekranından izlenebilir.

    DOPPLER 0-216-5218836

    DOPPLER RAPOR ÖRNEKLERİ



    Karotis Renkli Doppler US
    Karotis arter sistemi ekstrakranial segmentlerinin bakısında, anlamlı yapısal ya da hemodinamik patoloji saptanmadı. Akım hızları ve dalga formları doğal değerlendirildi. Hemodinamik değişiklik oluşturacak derecede anlamlı oranda lümen daralması gözlenmedi.
    SONUÇ: Normal sınırlarda karotis arter renkli doppler US bulguları.
    Vertebral Renkli Doppler US
    Vertebral arterlerin ekstrakranial segment tetkikinde akım yönleri ve dalga formları normal olarak gözlendi.
    Sağ vertebral arter çapı mm, flow volüm….ml/m (mililitre/dakika)
    Sol vertebral arter çapı mm, flow volüm….ml/m (mililitre/dakika)
    Vertebrobaziler yetmezlik bulgusu saptanmadı.

    OBSTETRİK RENKLİ DOPPLER USG

    Gebelik kesesi içerisinde tek, canlı fetüs izlendi. Fetüs inceleme sırasında baş prezentasyonunda izlendi.
    Plasenta posterior / anterior yerleşimli olup, görünümü grade . ile uyumludur.
    Amnion sıvı miktarı normal sınırlarda olup, amniotik indeks (Aİ) … olarak bulundu (.. hafta için 50-95 persentil-Moore’a göre).
    Fetüsün anatomik değerlendirilmesinde intrakraniyel (ventriküler sistem, sisterna magna dahil), dudaklar, boyun, toraks (kalp boşlukları ve ventrikül çıkışları dahil), abdomen (karaciğer, safra kesesi, mide, böbrekler, mesane, kabaca barsaklar ve umblikal kord giriş noktası dahil)spinal kolon ve kabaca ekstermitelerde anlamlı sonomorfolojik patoloji izlenmedi.
    YAPILAN ÖLÇÜMLERDE (Persentil değerleri hf için-Hadlock):
    BPD: ( hf) (Cİ: )
    Baş Çevresi: mm ( hf, 90-97 persentil)
    Abdomen çevresi: mm ( hf, 50-90 persentil)
    FL: mm ( hf, 10-50 persentil)
    Umblikal kord normal görünümdedir.
    Umblikal arter doppler değerleri (Pİ: , S/D: , Rİ: ),
    Ortalama Uterin arter doppler değişkenleri sırası ile sağ/sol; Pİ: , S/D: , Rİ:
    SONUÇ:
    SAT’a göre …. haftalık, tek, canlı, gebelik yaşı ile genel olarak uyumlu ölçümlere sahip fetüs.
    Anlamlı sonoanotomik yada doppler sonografik patolojik bulgu izlenmedi.
    Skrotal Renkli Doppler US
    Sağ testis x x x mm
    Sol testis x x x mm büyüklüğünde olup, parankimaları homojendir.
    Testislere ait kitle lezyonu izlenmemiştir. Belirgin intraskrotal sıvı yoktur. Epididimal yapılar normaldir.
    Supin pozisyonunda istirahat halinde;
    Sağ ve sol venöz panpiniform pleksuslar normal boyutta olup valsalva ile boyut artımı ve geriye akım saptanmamıştır.
    Ayakta yapılan incelemede; Sağ ve sol venöz panpiniform pleksuslarda nötral durumda ve valsalva ile de geriye akım izlenmemiştir.
    SONUÇ: Normal boyutlarda valsalva ile geriye akım göstermeyen venöz panpiniform pleksuslar.
    TETKİK: RENAL ARTER RENKLİ DOPPLER US
    Sağ böbrek cm., sol böbrek cm uzunlukta olup, ortalama parankim kalınlıkları sağda mm., solda mm. ölçüldü. Böbrek parankim korteks ekoları doğal görünümdedir. Parankim alanlarında patoloji saptanmadı. Taş, solid kitle, hidronefroz gözlenmedi.
    Değişik yerleşimlerden yapılan interlober arter tetkikinde ortalama rezistivite indeksi (Rİ) değerleri sağda 0., solda 0., olarak hesaplandı. Her iki taraf intrarenal arteryel dalga formlarında erken sisitolik tepe (ESP) (+), erken sistolik akselerasyon değerleri doğaldır.
    Ana renal arterlerde abdominal aorta hızına göre anlamlı hız artışları izlenmedi.
    Surrenal yerleşimlerinde sonografik olarak ölçülebilir boyutta kitle patolojisi gözlenmedi.
    SONUÇ
    Ana renal arterlerde anlamlı darlık bulgusu saptanmadı. Bulgular olağan sınırlardadır.
    PORTAL VEN RENKLİ DOPPLER İNCELEMESİ
    Karaciğer sağ lob kranio-kaudal uzunluğu cm, sol lob kranio-kaudal uzunluğu cm’dir. Parankiması homojendir.
    Portal ven çapı porta hepatiste mm’dir.
    Splenoportal bileşke çapı mm’dir.
    Superior mezenterik ven çapı mm’dir.
    Splenik ven çapı mm’dir.
    Portal sisteme ait trombüs izlenmemiştir. Portal vende porta-hepatiste cm/sn hızda, ml/dk. debide, hepatopedal yönde akım izlenmiştir.
    Superior mezenterik vende cm/sn hızda, ml/dk. debide, hepatopedal yönde akım izlenmiştir.
    Splenik vende cm/sn hızda, ml/dk. debide, hepatopedal yönde akım izlenmiştir.
    Tüm hepatik ven lümenleri homojen olup, stenotik ya da obstrüktif patoloji izlenmemiştir. Akım spektrumları normaldir. Vena kava inferior lümeninde stenotik ya da obstrüktif patoloji saptanmamıştır.
    Porta-hepatiste hepatik arterde rezistivite indeksi , akselerasyon m/s2, akselerasyon zamanı m/s2 olup, normaldir.
    Belirgin patolojik kollateral akım izlenmemiştir.
    Sonuç: Normal sınırlarda portal ven Renkli Doppler incelemesi

    ALT EKSTREMİTE DERİN VEN SİSTEMİ R. DOPPLER US

    Yatar pozisyonda, derin ven trombozuna yönelik incelemede;
    Her iki tarafta eksternal iliak; derin ve yüzeyel femoral; popliteal ve derin krural venlerin kranial segmentlerinde anlamlı yapısal ya da hemodinamik patoloji saptanmadı.
    İncelenen segmentlerde akut fazda derin ven trombozu izlenmedi.
    Erekt postürde, venöz yetmezliğe yönelik değerlendirmede;
    a) İki tarafta valsalva ile anlamlı derin venöz akım reflüsü (derin ven yetmezliği bulgusu) gözlenmedi.
    b) Her iki tarafta ana femoral venden v. safena magna’ya valsalva ile anlamlı reflü (femorosafenal yetmezlik bulgusu) izlenmedi. Her iki v.safena magna kranial segmentleri açık izlendi.
    c) Erekt postürdeki incelemede yukarıdaki düzeylerde incelenen venlerde normal solunum ile spontan reflü gözlenmedi.

    SONUÇ

    Normal sınırlarda alt ekstremite derin ven sistemi bulguları. Derin ven trombozu ya da anlamlı yetmezlik bulgusu saptanmadı.
    BİLATERAL ALT EKSTREMİTE ARTERİAL SİSTEM
    RENKLİ DOPPLER İNCELEMESİ
    Sağ ana femoral arterde maksimum sistolik hız cm/sn ölçülmüş, akım trifazik olarak izlenmiştir. Yüzeyel femoral arter, popliteal arter, anterior ve posterior tibial arter ile peroneal arterde damar duvarı düzenli olup, lümende normal arterial akım izlenmiştir. Arteria tibialis posteriorun distal ucunda, iç malleolun arkasında ve arteria dorsalis pediste maksimum sistolik hızı cm/sn ölçülen bifazik normal akım tespit edilmiştir.
    Arterial sisteme ait patolojik bulgu izlenmemiştir.
    Sol ana femoral arterde maksimum sistolik hız cm/sn ölçülmüş, akım trifazik olarak izlenmiştir. Yüzeyel femoral arter, popliteal arter, anterior ve posterior tibial arter ile peroneal arterde damar duvarı düzenli olup, lümende normal arterial akım izlenmiştir. Arteria tibialis posteriorun distal ucunda, iç malleolun arkasında ve arteria dorsalis pediste maksimum sistolik hızı cm/sn ölçülen bifazik normal akım tespit edilmiştir.
    Arterial sisteme ait patolojik bulgu izlenmemiştir.
    Sonuç: Normal sınırlarda bilateral alt ekstremite arterial sistem Renkli Doppler
    incelemesi.
    ÜST EKSTREMİTE ARTERİAL SİSTEM RENKLİ DOPPLER İNCELEMESİ
    Subklavian arter, aksiller arter, brakial arter ulnar ve radial arter düzeylerinde normal dopler akım formları izlenmiştir. Steno-oklüziv değişiklikler ayırt edilmemiştir.
    Sonuç: Normal sınırlarda üst ekstremite arterial sistem Renkli Doppler
    incelemesi.

    ÜST EKSTREMİTE VENÖZ SİSTEMİ R. DOPPLER US

    Üst ekstremitede venöz sisteme yönelik incelemede;
    Her iki tarafta subklavian ven, axiller, brakial, ulnar ve radail venlerde tromboz saptanmamış olup, morfolojileri doğaldır, lümen içerisinde normal venöz akım formu saptanmıştır.
    Her iki tarafta sefalik ve baziler venler olağan morfolojide olup, lümen içi normal venöz akım mevcuttur.
    Üst ekstremitede venöz sistemde akut DVT bulguları saptanmamıştır.
    ÜST EKTREMİTE RENKLİ DOPPLER (HEMODİALİZ İÇİN VASKÜLER HARİTALAMA)
    Radial arter ve unlar arter (bilek-ön kol düzeyinde 2 mm, 2mm ), brakial arter (bifurkasyon proksimalinden yapılan ölçümde 2 mm, üzeri), aksiler arter (…mm) patent olup normal dopler akım formları izlenmiştir. Tanımlanan arterlerde belirgin stenookluziv değişiklikler saptanmadı.
    Sefalik ve bazilik venler (ön kol düzeyinde 2.5 mm, 2.5 mm, dirsek düzeyinde 2.5 mm, 2.5 mm ) olağan morfolojide olup, lümen içi normal venöz akım mevcuttur.
    Sefalik (citten derinliği, bilek düzeyinde …mm, antekubital fossa düzeyinde ..mm ) ve bazilik venler antekubital fossanın distaline yeterli ( 2 cm den fazla) düzeyde uzanmaktadır.
    Brakial ven ve aksiler ven çapları ….mm, ….mm ölçülmüştür.
    Subklavian ve IJV olağan morfolojide olup, lümen içi normal venöz akım mevcuttur.
    Üst ekstremitede venöz sistemde akut DVT bulguları saptanmamıştır.
    AVF OLGUNLUĞUNUN RENKLİ DOPPLER İLE DEĞERLENDİRİLMESİ
    Ön kol AVF: Drenaj veninin çapı ön kolun distalinde ..mm, ortada …mm, proksimalde ..mm olarak ölçülmüştür.
    AVF nin ön duvarının cilt yüzeyinden derinliği …..mm olarak ölçülmüştür.
    Besleyici arter PSH’rı; anostomozda …cm/sn, anostomozun 2 cm proksimalinde ………cm/sn dir.
    (Drenaj veni darsa: PSH;stenozda….cm/sn, 2 cm distalinde … cm/sn)
    Brakial venler, Subklavian ve IJV olağan morfolojide ve lümen içi normal venöz akım mevcut olup akut DVT bulguları saptanmamıştır .
    Distal radial arterde akım yönü normaldir.
    DİALİZ GREFTLERİNİN RENKLİ DOPPLER İLE DEĞERLENDİRİLMESİ
    Greft AVF de stenoz, enfeksiyon bulgusu, psoudo anevrizma saptanmamıştır.
    Greft lümeni özellikle venöz anostomoz bölgesinde intimal hiperplazi mevcut olmayıp patenttir.
    PSH’lar:
    àArteryel anostomozun 2 cm proksimalinde besleyici arterde =… cm/sn, arteriyel anostomozda…. cm/sn
    àvenöz anostomozun 2 cm kaudalinde (greft içinde)… cm/sn, venöz anostomoz düzeyinde … cm/sn, greftin ortasında … cm/sn olarak ölçülmüştür.
    Subklavian ven ve IJV olağan morfolojide ve lümen içi normal venöz akım mevcut olup akut DVT bulguları saptanmamıştır. Brakial vende DVT izlenmedi.
    El bileği düzeyinde distal radial arterde akım yönü normaldir.


    NOTLAR
    PSV oranı: 2 ve yukaRI %50 ve üzeri darlık
    " " :3 ve yukarı %75 “
    Greftte arteriyel çalma (arteryel yetmezlik) El bileği düzeyinde distal radial arterde akım yönü ters +
    Parsiyel çalmaà akım bifazikse+
    Olgun AVF: 4 mm ve üzeri venöz çap, 500 ml/dk ve üzerindeki debi.
     

    21 Ocak 2011 Cuma

    TANIYA ULAŞIM-2 Prof.Dr.Bülent Erbay

    TANIYA ULAŞIM-2 Prof.Dr.Bülent Erbay

    Hepatosellüler karsinom: TANIDA ULTRASONOGRAFİ VE RENKLİ

    Hepatosellüler karsinom: TANIDA ULTRASONOGRAFİ VE RENKLİ

    RÖNTGEN CİHAZLARI ve FİZİK PRENSİPLERİ 14Dr. Erol Akgül Ç. Ü.

    RÖNTGEN CİHAZLARI ve FİZİK PRENSİPLERİ 14Dr. Erol Akgül Ç. Ü.